-
1 saçını başını yolmak
рвать на себе́ во́лосы -
2 saçını başını yolmak
tear one's hair -
3 saçını başını yolmak
to tear one's hair -
4 üzüntüden saçını başını yolmak
v. beat one's chest -
5 yolmak
vtsaçlarını \yolmak sich die Haare ausreißen2) (ot) jäten, rupfenbirini \yolmak jdn rupfen, jdn ausnehmenadamcağızı iyice yoldular sie haben den armen Mann ganz schön ausgenommen -
6 yolmak
saçını başını yolmak fig sich (D) die Haare raufen -
7 yolmak
(yolar)В вырыва́ть, выдёргивать, выщи́пыватьkaşlarını yolmak — выщи́пывать бро́ви
kuşun tüylerini yolmak — щипа́ть пти́цу
saçını yolmak — выдёргивать во́лосы
saçını başını yolmak, üstünü başını yolmak — перен. рвать на себе́ во́лосы (убиваться, сокрушаться)
-
8 saç
во́лос, во́лосыsaç örgüsü — коса́ ( волос)
saç yaptırmak — сде́лать причёску
••- saç sakal ağartmaksaçı uzun aklı kısa — погов. во́лос до́лог - ум ко́роток
- saçına ak düştü
- saçı başı ağarmak
- saçına başına bakmadan
- saçını başını yolmak
- saçı bitmedik
- saçları iki türlü olmak
- saçına kar yağmak
- saç saça baş başa gelmek
- saç saça baş başa dövüşmek
- saç sakala karışmış
- saçını süpürge etmek
- saçı topuklarını dövmek -
9 saç
saç2 <- çı> (Kopf)Haar n, Haare pl;saç fırçası Haarbürste f;saç filesi Haarnetz n;saç kesme makinası Haarschneidemaschine f;saç kurutma makinası Haartrockner m;saç modeli Frisur f;-de saç sakal ağartmak (bei einer Arbeit) alt und grau werden; (im Dienst) ergrauen;-in saçı başı ağarmak altern, ergrauen;saçı bitmedik Neugeborene(s), Baby n;saçını başını yolmak fig sich (D) die Haare raufen;saçını süpürge etmek Frau sich aufopfern für -
10 saç
2. Haar nt\saç \saça baş başa olmak ( fam) sich in den Haaren liegen\saç sakala karışmış olmak unrasiert sein\saçını taramak sich die Haare kämmen\saçlarını kestirmek sich die Haare schneiden lassenıslak/kuzgunî siyah \saç nasses/kohlrabenschwarzes Haarsağdan/soldan/ortadan ayrık \saçlar rechts/links/in der Mitte gescheiteltes Haar -
11 saç baş
См. также в других словарях:
saçını başını yolmak — çok üzülmek, üzüntüsünden dövünmek Tanrıça Hebe çaresiz kalmış, saçını başını yoluyordu. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
saç — is. Baş derisini kaplayan kıllar Muntazam taranmış, noksansız, sarı, genç saçlar... A. Haşim Birleşik Sözler saçkıran saç örgüsü sırma saç takma saç arapsaçı ci … Çağatay Osmanlı Sözlük